Ozanımız uluslararası bir çocuk kongresinde tasarlamış bu yapıtı. Büyük masanın kıyılarındaki 150 çocuk yazarını birdenbire 5, 6 yaşlarındaki çocukluklarıyla görmüştür. Daha sonra, onları kendi ülkelerinin coğrafyası, tarihi, başka özellikleri içinde düşleyerek 170’e yakın şiir yazmıştır. Yeryüzü Çocukları diye adlandırdığı bu yapıt, onun evrensel çocukluğunun tadını verir. Başparmak bu yapıtın ilk kitabıdır. Tuna çocuklar çocuğu Ta Bohemya’dan başlar oynamaya Ta Karadeniz’de bulur kendini Tuna çocuklar çocuğu.

Özellikler

Kitap
Sayfa Sayısı	48
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi	03.2008
Boyut	13.5 x 19.5 cm
Tadımlık	<p>İlkokul 2’deki</p> <p>Ankara Kalesi’nin dibindeydi evimiz<br /> Kardeşim bakardı yamaçtan uzaklara, Türkiye’ye<br /> Anıtkabir parlardı en çok<br /> Neden parlar en çok<br /> Anlamazdı.</p> <p>Kaçtasın diye sorarlardı ona<br /> İlkokul ikideyim derdi ağır ağır.<br /> Sesi titrerdi biraz<br /> Neden titrer biraz<br /> Anlamazdı.</p> <p>Pazarları giyerdi güzel giysilerini<br /> Anıtkabir’e giderdi, Mustafa Kemal’e.<br /> Oradan yeryüzü görünürdü daha yakın<br /> Neden görünür yeryüzü daha yakın<br /> Anlamazdı.<br /> Çocuk Ulusunun Yurttaşı</p> <p>Alır götürür işte<br /> Ellerinde güvercinler<br /> Aya yıldızlara beni.</p> <p>Sanki ulaştırır koşarken<br /> Tarlalara<br /> Ormanlara beni.</p> <p>Bir uçurtmadır şırıl şırıl,<br /> Sallanırken çizer<br /> Maviliklere beni.</p> <p>İlkyaza benzer biraz<br /> O sanki bütün toprak<br /> Kavunlarla havuçlarla üzümlerle sever beni.</p> <p>İşte<br /> Benim ulusum<br /> Çocuklar.<br /> Akdeniz Çocuk</p> <p>Akdeniz derlerdi ona<br /> Sallanırdı<br /> Koca beşiğinde köpüklerin.</p> <p>Belki bin ulus elleri yumuşak,<br /> Yumuşak parmaklarıyla örtmüştü gözlerini<br /> Uyumuştu Akdeniz çocuk.</p> <p>Nice nice kıyı kentleri yemyeşil<br /> Sımsıcak örmüştü<br /> Mavi saçlarını, dalgalar dalgalar.</p> <p>Çok annesi vardı Akdeniz çocuğun<br /> Po, Nil, Seyhan, Ron, Ebro...<br /> Ak memelerini sunmuşlardı ona.</p> <p>Çok yastığı vardı<br /> İzmir, Beyrut, İskenderiye, Marsilya...<br /> Hepsi birbirinden güzel.</p> <p>Tanrı bile şaşardı ilk kez<br /> Büyümezdi yaşlanmazdı ki<br /> Akdeniz çocuk.</p> <p>Andersen Dede’yle Yıldızlar</p> <p>2 Nisan geldi mi<br /> Geceleyin Andersen Dede<br /> Dolaşırdı bütün evlerini İsveç’in.</p> <p>Çocuklara birer betik bırakırdı<br /> Sayardı onları içinden<br /> Dışarı çıkardı gülümseyerek.</p> <p>Kocaman gökyüzüne dalar<br /> Biri kayarken yıldızları sayardı yavaşça<br /> Altın gibi gümüş gibi pırlanta gibi.</p> <p>Gömülerini bulurcasına<br /> Eşittirler derdi içinden,<br /> Yüreği esenlikle dolu.</p> <p>İşte bu 2 Nisan karanlığında<br /> Seslendi Kuzey Yıldızı:<br /> – Dede,</p> <p>Başını sallamandan anlıyorum.<br /> Anlıyorum gülümsemenden de<br /> Çocuklarla yıldızlar eşittirler diyorsun.</p> <p>Nasıl eşit olabilir<br /> Milyarlarca yıldızla<br /> Küçücük İsveç’in çocukları?</p> <p>Biraz düşündü Andersen Dede<br /> Çiçek gibi sallanırken<br /> Gülümsedi daha sıcak.</p> <p>– Evet dedi<br /> Hepinizle eşittirler<br /> Kimi yüz, kimi bin, kimi on bin, kimi yüz bin yıldız.</p> <p>Çöl Çalışkanları</p> <p>Türkmenistan der demez<br /> Karakum Çölü gelir bütün çocukların usuna<br /> Sanki orada yürümüşlerdir yalın ayak.</p> <p>Başkent Aşkabad’a varmak için<br /> Nice kum dağlarını aşarlar da<br /> Nice susuzluklarını yerler yemiş gibi.</p> <p>Güzel koyunların ak sütlerini içerlerken güzel<br /> Büyür ağızları:<br /> İçi kırmızı bir çanak.</p> <p>Püskülleri dört salkımlıdır, yedi salkımlıdır,<br /> Benzer binlerce yıl önceki oyuncaklara<br /> Taktıkları süsler Türkmenistanlı annelerin.</p> <p>N’olacak ırmaklar sevmezse sevmesin<br /> Öyle çalışır ki Türkmenistan çocukları<br /> Irmaklara benzer çalışmaları gece gündüz.<br /> Yaşlı Denizin Sesi</p> <p>Pasifik Dede der ki<br /> Duyuyor musun Musonlarımı benim,<br /> Seni öyle severim ki öyle ıslatırım ki<br /> Çocukların 1914’te on milyondu<br /> Şimdi elli milyon.</p> <p>Pasifik Dede der ki<br /> Pamuk keten kenevir tütünle dolu<br /> Kucakları annelerinin babalarının,<br /> En eski tapınaklar önünde ellerimi öperlerken<br /> Değer mavi tüylerime artık daha tatlı yüzleri.</p> <p>Pasifik Dede der ki ne güzel<br /> Ülkeler<br /> Yeryüzünün çocuklarıdır ya biliyorum<br /> Belki de ilki<br /> Mançurya’dır?<br /> Öğretmenle Oyun</p> <p>Sordu öğretmen gülerek<br /> Çocuklar<br /> Ne başlar İngiltere’den?<br /> Deniz yolları başlar gemi gemi<br /> Atlas Okyanusu başlar diye alkışladık hepimiz.</p> <p>Biz sorduk öğretmene<br /> Çalınca Londra’nın Trafalgar Alanı’ndaki büyük saat<br /> O uzun kuleler de uyur mu bizim gibi<br /> Dolar mı gözlerine en eski bir masal<br /> Sisler içinde en eski bir umacı gelmeden?</p> <p>Sordu öğretmen: Çocuklar<br /> Gal mi güzeldir İskoçya mı?<br /> Kalakaldık biraz<br /> Galliler göz kırptı İskoçyalılara<br /> İskoçyalılar Gallilere.</p> <p>Biz sorduk öğretmene<br /> Peki dört yönü içinde yeryüzünün<br /> Batı mı büyük Kuzey mi?<br /> Karşılık veremedi ki sustu sustu sustu<br /> Deliler gibi öğretmeni alkışladık hepimiz.<br /> Göz Balıkları</p> <p>Azerbaycanlı çocuklar, sevgili arkadaşlarım,<br /> Yedi yedi oynarlar hep<br /> Gobistan kayalarındaki o çok eski çizgilerle<br /> El ele, doymuş.</p> <p>Azerbaycanlı çocuklar,<br /> Güle güle’lerken<br /> Ağızları açılır yedi kez<br /> Yedi gökkuşağıyla sevinirler belki.</p> <p>Azerbaycanlı çocuklar, güzel arkadaşlarım,<br /> Benzer üzüme<br /> Ta içlerinden kırmızıdırlar<br /> Bir mutluluk ta yedi.</p> <p>Yasaktır o ormanda<br /> Kızıl geyiğini avlamak<br /> Su diye çiçek diye avuçlarını uzatırlarken<br /> Gelir düşlerine kızıl geyikler.</p> <p>Azerbaycanlı çocukların<br /> Gözleri<br /> Sanki balık<br /> Bakü’nün Hazar Denizi’nde,<br /> Yedi mersinbalığı geçerken.<br /> Tuna</p> <p>Tuna çocuklar çocuğu<br /> Ta Bohemya’dan başlar oynamaya<br /> Ta Karadeniz’de bulur kendini<br /> Tuna çocuklar çocuğu.</p> <p>Toplar sevinçleri<br /> Avusturya Yugoslavya Macaristan Bulgaristan Romanya –<br /> Yavruları türküler söylerken<br /> Toplar sevinçleri.</p> <p>Maviyle karıştırır yeşili<br /> Eflatunla kırmızıyı azıcık<br /> Pembeyle sarıyı daha<br /> Maviyle karıştırır yeşili.<br /> Köy oyunlarına benzer<br /> Akar dağ bayır ova<br /> Flüt sesleri davul sesleri akar içinden,<br /> Köy oyunlarına benzer.</p> <p>Tuna çocuklar çocuğu<br /> Bir ucu masal sanki bir ucu ben<br /> Çiçek ülkeleri birleştirir çiçeklerle,<br /> Tuna çocuklar çocuğu.</p>
Tekrar Baskı	2. Baskı / 04.2012