Denizden Geçme Hâli

Denizden Geçme Hâli
Ücretsiz Kargo
100 TL Üzeri Ücretsiz Kargo
Müşteri Hizmetleri
085X XXX XX XX
Geri İade İmkanı
14 Günde Geri İade
10,19TL
Vergiler Hariç: 10,19TL
- Stok Durumu: Stokta var
- Ürün Kodu:: 3308-9789750816055
- YAZAR ADI: 3308-978-975-08-1605-5
Ben değilim ben değilim evvel gittim evinizden geceydi içimdeydim görünmedim kimselere
nakkaşlar girdi çıktı
hattatlar ve cümle kitaplar
açılmadım kimselere and olsun
bir adam kilidimi taktı
bir çocuk anahtarımı aldı
biri kız’dı kalmaklar gibi baktı
and olsun yangını ben değil bulutlar çıkardı unutmalar gibi açık pencerelerden girmiş bulutlar tam ortasına kurulu sofraların bir gökyüzü bıraktı
Kitap | |
Sayfa Sayısı | 96 |
Kitap Özellikleri | |
Basım Tarihi | 04.2009 |
Boyut | 16 x 16 cm |
Tadımlık | <p>KELEBEKLERİ ÖLDÜRÜRÜZ SOKAĞI</p> <p>ömründen çalınıyor oğulların babalar ölünce<br /> kızlar kızgın bir ütüyü kalbinde gezdiriyor<br /> beni bu sokağa bilmek için bırakmışlar<br /> bulutlu gök gibi çökmüşüm içime<br /> çeşmeler boyu susuyorum öyle kırmızı<br /> bir sokak işte toprağım kavruluyor<br /> kimsenin gecesi yok uyuyorlar<br /> antidepresanlar krallığında<br /> kuştüyü yastık düşleri görüyorlar<br /> benim bir çocuğum olsa adını rüya koysam<br /> büyütsem içimde kendim gibi sarılsam<br /> benim bir sokağım olsa denize açılsam<br /> burası sevda sokağı kendine uğramak için<br /> içindeki aynayı kırmak için paramparça<br /> kendinle çıkmak için sabaha<br /> vesikalık bir fotoğraf çektirmişiz babamla<br /> kalbime elini bastırıyor<br /> yalnızlık gibi geçiyor odalardan<br /> şapkası çiçekli bir kovboy çiziyor</p> <p> <br /> kalbim ağrıyor köpekler ve gecenin cinleri<br /> kuşatmış kaleleri surlar yıkılıyor<br /> kimsenin çıtı çıkmıyor burası susmalar sokağı<br /> burada kimse kimseyi ve hiçbir şeyi sevmiyor<br /> beni bu sokağa unutmak için koymuşlar<br /> beslediğim tohumu toprağın nemini<br /> ve çiy tanesini yaprağa düşen<br /> pencereye değen güvercin sesini<br /> burası kelebekleri öldürürüz sokağı kısacık ömrü<br /> susarak işliyoruz bütün cinayetleri<br /> eski bir ceket kederidir baba<br /> tütün kokusu gibi sinmiş duvarlara<br /> cebinde unutulmuş bir şeker bir sakız<br /> çocukluğum şimdi bir avuç bozuk para<br /> erzurum’dan inme bir yol gözlerinde<br /> mamahatun türbesinde bir kadın su içiyor<br /> oltu taşından yüzüğünü ovalıyor annem<br /> hayatın arka bahçesini onarıyor<br /> yüksek topukların ritmiyle bir - iki - bir<br /> in çık in çık dünya bir merdivendir<br /> içimizden biri asansör boşluğuna düşüyor<br /> ben bu sokağa girdim bir yağmur ki o kadar<br /> çetrefil bir cümle, okuyamadım<br /> camda bir kadın eli bir sis silinmiş bir söz<br /> annem ölmüştü ağlayamadım<br /> içimi boşaltmışlar sokağındayım kendimden çıktım<br /> oysa herkes kadar kötüydüm ve iyi<br /> bir çocuk olmak için eğitilmiştim<br /> beni bu sokağa terk ettiler unutmadım<br /> celile hanım fitnat teyze kırık beyaz bisiklet<br /> hayat çöp birikmiş bir duvar dibi<br /> susarak işliyoruz bütün cinayetleri<br /> yaseminli bir sokak olmayı diledim arada bir<br /> pembe panjurlar kırmızı kiremit ve kızarmış ekmek kokusu<br /> kalbimde ağlayan kaplanı öldüremedim<br /> kendimde mahsurum ağlayan bir göl kıyısında<br /> ay çadırı kurdum gecenin cinleriyle seviştim<br /> düştümse kendimden öyle derin bir kuyu<br /> çok baktım yüzümü göremedim<br /> gözlerimi kendine mecbur kılan acı<br /> eski bir günahtır çoğunca işlenmiştir<br /> ve kimseler koymaz adını neden<br /> mutsuzluk koku gibi üstümüze sinmiştir<br /> benim bir sokağım olsa adını tarçın koysam<br /> kış evinde sıcacık yudumlasam<br /> benim bir sokağım olsa durmadan kar yağsam</p> <p> </p> <p>kar bütün dertleri örter dediydi annem<br /> ölmeden az evvel kalbini buran acıyla<br /> kar bütün dertleri örter ve ölürüz<br /> işte bundan henüz kar örtmemişken kalbini<br /> tarçınlı süt içmelisin ısıtır seni korur<br /> ev üşümelerinden kahve sohbetlerinden odun kömür derdinden<br /> elini yanağıma koydu ve öldü<br /> o gün bu gün boğazımda tarçınlı süt düğümü<br /> etimizden bir parça koparıp gider hayat ve dayanırız<br /> dayanırız yaşamak ağır basar içimizdeki akrep<br /> kendini sokmadan evvel bütün kelimeler ateşe koşar<br /> karyağdı türbesinde oturmuşuz hayata fal açıyor<br /> tespih diziyor karanlığa üflüyor<br /> şefaat diliyor acının tanrısından<br /> sonra tutup hâline gülüyor<br /> ben kendime gülemiyorum nicedir gülmeyeli<br /> bilincimde zenci bir çocuk eli</p> |