Usta deneme yazarı Uğur Kökden'in son yıllarda çeşitli dergilerde yayımladığı yazılarını bir araya getiren Düşlerin Günbatımı, isteyeni keyifli bir okuma serüvenine davet ediyor. Düşlerin Günbatımı'nda yer alan on sekiz denemesinde uğradığı duraklarda Karatepe'nin ışığını, Karadeniz'in esintisini, Erythrai'nin dolunayını, Delft'in uyuyan güzelini, İtalya'nın albenisini duyuran Uğur Kökden, duyarlı bakışını farklı renklerin, seslerin coğrafyalarında gezdiriyor, uygarlıkların izini sürüyor, dünden bugüne köprüler kuruyor. "Herhangi bir zamandan derlenmiş yüzler, yerler, anılar, öyküler, sesler, gökkuşağı renkleri ve sonlu yaşamlar kozası..."

Özellikler

Kitap
Sayfa Sayısı	182
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi	01.2000
Boyut	13.5 x 21 cm
Tadımlık	<p>Yaşamı Kemiren Keçiler Üç beş yıl önce, küçük bir topluluk, Kadirli'de, Kızyusuflu Köyü yakınlarındaki Ayrıca Tepesi'nde, tarihsel bir ören çevresinde kurulmuş bir açıkhava müzesini ziyaret etme fırsatı buldu (Karatepe-Arslantaş). Kazıdan çıkmış yapıtları yakından görebildi. Burada, uluslararası değeri kabul edilmiş saygın bir kazıbilimcinin nerdeyse tüm ömrünü dolduran buluntular ziyaretçilerin dikkatine sunuluyordu. Ceyhun Irmağı vadisine bakan Karatepe'de, söz konusu yapıtlar aracılığıyla, yaklaşık 8000 hektara yayılan bir arazide egemenlik kurmuş geç dönem bir Hitit Kalesi'nin yaşam serüveni sergilenmekte. Ne yazık ki, bu küçük sınır krallığı, M.Ö. 900-800 yılları dolayında Asurlular tarafından yakılıp yıkılmış. Karatepe'de gün ışığına çıkan kalker kabartmalardan birinde, Yaşamağacını Kemiren Keçiler görülmekte. Belirli bir inanca göre, bu ağaç dünyanın merkezini gösteriyormuş. Ayrıca, Selçuklular'ın Kubadabad Sarayı'nın eşsiz çinileriyle Divriği Ulu Camii ve Çifteminareli Medrese'nin (Erzurum) taş kabartmalarında da gene ona rastlanmakta. Gökle yeri birbirine bağladığı söylenen yaşamağacına. Öte yandan, kimi İtalyan Ortaçağ metinlerinde de, Çarmıha Gerilmiş Yaşamağacı'ndan (Arbor vitae crucifixae) söz edilir. Aşağıdaki yük taşıyıcısının öyküsüne gelince, onun kazılar sırasında ortaya çıkmış çivi yazılı bir dizi tabletten derlenen eksik bir metin olduğu sanılıyor.</p>