Warning: SessionHandler::read(): open(/var/cpanel/php/sessions/ea-php73/sess_2sdj4tuftetsspk92lbpish2l6, O_RDWR) failed: No such file or directory (2) in /home/gurupmarket/domains/gurupmarket.com/public_html/system/library/session/native.php on line 17
Firak - Toplu Şiirler 1989-1999 - 755-9789753639187
Kategoriler
Alışveriş Sepetiniz

 Açılışa özel sepette  %33 indirim!

Firak - Toplu Şiirler 1989-1999

Firak - Toplu Şiirler 1989-1999
Ücretsiz Kargo
100 TL Üzeri Ücretsiz Kargo
Müşteri Hizmetleri
085X XXX XX XX
Geri İade İmkanı
14 Günde Geri İade
190,00TL
Vergiler Hariç: 190,00TL
  • Stok Durumu: Stokta var
  • Ürün Kodu:: 755-9789753639187
  • YAZAR ADI: 755-978-975-363-918-X

Şiirden öyküye, romandan denemeye ve sözlüğe edebiyatımızın birçok alanında ürün veren, verimli yazarlarımızdan Hulki Aktunç'un bütün kitapları bundan böyle okuyucusuna Yapı Kredi Yayınları aracılığıyla ulaşıyor. "Hayatımız bir ateşin yankısıdır / Verilecek ifade yok aşklardan başka" diyen Hulki Aktunç'un şiir serüvenine tanıklık eden Firak / Toplu Şiirler / 1989-1999, yedi şiir kitabındaki 289 şiiri bir arada sunuyor. Şiirseverler için eşsiz bir kaynak.

Kitap
Sayfa Sayısı380
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi08.2000
Boyut13.5 x 21 cm
Tadımlık<p>DENİZİN İLK SÖZCÜLERİ</p> <p>Ahşapla konuşuyordum<br /> kuzey yelleri altında</p> <p>O eski kalınlığıyla<br /> tekne omurgasının</p> <p>Eğrilerin suya vuran<br /> iniltisiyle konuşuyordum</p> <p>Gör dendi bana<br /> sudan ne ayırdımız var bizim<br /> ıslanırız bakınca suya</p> <p>Mavi düşmanız<br /> mavi sevişiriz onunla</p> <p>Gör dendi<br /> birazdan taşacak sevda<br /> kollarına alacak seni</p> <p>BÜYÜK TONOZ</p> <p>Taş bir yanda<br /> ve bir yanda demir</p> <p>Tam sustuğu sanılır<br /> vurur poyrazla</p> <p>Konuşmaz denir<br /> anlatır unuttuklarımızı</p> <p>Diplerde bir yere<br /> yapışmış bellek</p> <p>Ah yaralı bellek<br /> başka bir hayat istemez sana</p> <p>KALDIRIM BİLGESİ</p> <p>I</p> <p>YOLUM UZAĞA</p> <p>Böğürtlen ve zincir<br /> seç birini<br /> -Hayır diyor<br /> kuşkulu ve sararmış<br /> bir yeni zaman bilgesi</p> <p>-Hayır geçtim o yoldan<br /> ey şeytan seçeneği</p> <p>-Böğürtlen çizmiş<br /> ve kanatmış yazgımı</p> <p>-Kendi zincirlerim<br /> bağlamıyor beni</p> <p>Şıkırtısı da<br /> şarkılar gibi<br /> sürünür yolum sıra</p> <p>II</p> <p>TAŞINDA KARANFİL GÖVEREN</p> <p>Et bakalım adını<br /> yolunu söyle<br /> -Yolum diyor<br /> o eşyalnız<br /> kaldırım bilgesi</p> <p>-Gazete altında yattım<br /> ve göndersiz bir<br /> vatanım var<br /> bu parkta</p> <p>-Güller bana susmuştur<br /> ama yaban karanfilleri<br /> kitabımda çok acı kokar</p> <p>-Yolum uzağa<br /> bütün sorguculardan<br /> en uzağa yolum benim</p> <p>III</p> <p>YOSUN ORMANLARINDA</p> <p>Kapılar sallanıyor nicedir<br /> pencereler titriyor<br /> ve bahçeden ıtır söküyorlar<br /> ile yaban karanfil</p> <p>Ararken bakıyorlar<br /> -Bu yosunlar da ne</p> <p>-Açıkla diyorlar<br /> bu yosunlar da ne<br /> gizlenen kim<br /> karanfil sandığımız<br /> şimdi hangi denizde</p> <p>Bir tirol iniyor<br /> dinmez yürek üzre<br /> her gece</p> <p>Kuzgun karanlıkta da<br /> yakamozdan dalarız<br /> boğulma öğrenmeye</p> <p>IV</p> <p>SINA Kİ YAN</p> <p>Aramam ve bulurum der<br /> parkın dibindeki gölge</p> <p>Yüreğimde bir yol<br /> bir karanfil taşı<br /> ve sına kendini<br /> bir yosun ormanında</p> <p>Sına da sor<br /> seni saklarlar mı</p> <p>-Yakalanmış ibretli<br /> ve renkli bir fotoğraf ol<br /> gazetelerin ilk sayfasında</p> <p>V</p> <p>SUÇLU MELEK</p> <p>Yalnız mıyım<br /> eğreltiler de<br /> dindiremiyor beni</p> <p>-Biri odumdan ateş yaktı<br /> ve küllerimi deşeledi biri</p> <p>-İhvan idim<br /> karanlık bir törende<br /> sözlerimi ishakkuşu belledi</p> <p>-Ben hep öldürülüyorum<br /> hep kışlaktayım<br /> hep kışlaktayım<br /> boynumda bir yara var</p> <p>-Başkasında konuşuyor<br /> kendimde susuyorum<br /> sınanmış bir ateşte</p> <p>VI</p> <p>DÜŞE YARGI</p> <p>Ürettiğim ayak sesiydi.<br /> Ücra ürettim. Sen de geldin.<br /> Ve herkes geldi ve sordular.<br /> Boynun hep böyle yara olmuş.<br /> Sesten sözden göverirken<br /> ne acıklıydım ben çok acıklıyım.<br /> Sindi dünyanın lanet yağmurları<br /> tenime. Bendeki gâvur su da aktı.<br /> Gel de sorgula beni kara sahtiyan.<br /> Düşlerindeki korkulu gulyabaniden<br /> kurtul. Düş de göremeyeceksin<br /> o meleğin suçlarına erince.</p> <p>BOZA AKINTISI</p> <p>Kar düşüyor<br /> düş azıyor<br /> çay komalı göğsüme<br /> bir lifin yanı sıra</p> <p>Üşüdüm ve uyudum<br /> kar zamanıydı</p> <p>Nar zamanı uyandım</p> <p>Bir ben varım<br /> sokak yasağında<br /> ben başıma</p> <p>Aktı bitti boza<br /> satamam artık<br /> ve bağırırım yalnızca<br /> bozacıyı öldürmekle<br /> kış bitmez diye</p> <p>İLYAS MİÇO</p> <p>Tuzlu suyun ağzında<br /> kendin keser kamalar<br /> pas ve sakınış</p> <p>Kıyı boylarını gezdi<br /> karanlık bir yürekle<br /> bir gün diyeceğini kurdu<br /> adını unutmadan</p> <p>Yüzmeyi çırpıntıda bilmişti<br /> tuz ocağıdır akciğerleri<br /> on soluğuna bir harf sığar</p> <p>Med cezir soyundandır<br /> kucaklanmış öpülmüş<br /> geri çekilinmiştir önünden</p> <p>Adını hep kendin kesti unuttu</p> <p>Islandı bakınca suya</p>
Tekrar Baskı3. Baskı / 02.2021
Yorum Yap
Not: HTML'e dönüştürülmez!
Kötü İyi
Bu site, +360® - Gelişmiş E-ticaret Paketleri ile hazırlanmıştır.