Gılgamış Destanı
- Stok Durumu: Stokta var
- Ürün Kodu:: 9786053323563
- ISBN: 9786053323563
Gılgamış Destanı
Yaşam sevgisi, yiğitlik, aşk gibi konuların işlendiği bu destan, diğer destanlar gibi insanoğlunun ölümsüzlük arayışının kanıtlarından biridir. Sait Maden’in Batı kaynaklarından çevirdiği Gılgamış Destanı’nın, Yunan destanı İlyada’dan, Hint destanı Mahabharata’dan beş bin yıl öncesinde yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Gılgamış Destanı, insanoğlunun ilk yazınsal ürünü, ilk başyapıtıdır.
Sait Maden (1931-2013): Şair, çevirmen, fotoğrafçı, ressam ve grafik tasarımcısı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunudur. Kitap ve dergi kapağı, tiyatro dekoru, sinema afişi tasarımlarının yanında, logo, ambalaj ve etiket tasarımlarıyla da bilinir. Bir süre gazetecilik yaptıktan sonra kendi atölyesini kurdu. Grafik Sanatçıları Derneği'nin kurucularındandır. 1950 yılında Varlık dergisinin düzenlediği çeviri yarışmasından Baudelaire'den yaptığı "Moesta et Errabunda"çevirisiyle birinci oldu. Lorca, Neruda, Aragon, Paz, Mayakovski, Eluard, Saint-John Perse'nin şiirlerini Türkçeye kazandırdı. 1996'da Çekirdek Yayınları'nı kurdu. Maden'in tüm çalışmalarında, birbirini tamamlayan iki ayrı ilham kaynağının, edebiyat ve grafik sanatının izleri sürülebilir.
Başlarken
İnsanoğlunu yedi bin yıl öncesinden bugüne taşıyan bütün bilgilerin ilk tohumları Sümerler eliyle atıldı. Bugün adına “uygarlık” dediğimiz bilgi birikimini oluşturan her şeyin ilk biçimleri Sümer ülkesinde yaratıldı, orada geliştirildi ve bütün çevre ülkelere oradan yayıldı. Akdeniz yöresinde oluşan tek tanrılı üç büyük dinin temelinde Sümer tanrılarından, Sümer inançlarından çok derin izleri var (BPSL). Konuyu dikkatle kurcalayan herkes şu gerçeği kolayca görebilir: Üç kutsal kitabın içerdiği bilgilerin hiçbiri “gökten inme” değildir. Bir örnek: Kur’an’da bir sayfalık, Tevrat’ta ve İncil’de iki üç sayfalık yer tutan Tufan söylencesi Sümerlerden kalma, hem de çok ayrıntılı bir öykü olarak: tam 327 dize. Sümerlerin bulduğu ilk yazı, belli bir evrim geçirdikten sonra, Fenikeliler eliyle Yunanlara, onların eliyle de bütün Batı dünyasına aktarıldı. Sümerler, birer tanrı saydıkları gökcisimlerinin uzaklıklarını, devinimlerini hesaplamakta büyük bir başarı gösterdiler. Toprak bölüşümü, ürün paylaşımı gibi konular ölçüm bilgilerini şaşırtıcı bir düzeye ulaştırdı. Örneğin, İyonyalı matematikçi Thales’in (MÖ VII-VI. yy) ünlü teoremlerini ondan bin beş yüz yıl önce çözmeyi biliyorlardı (AP-HS, 111). Daireyi 360 dereceye, günü 24 saate böldüler...
...