İyi bir hükümdar, güçlü bir savaşçı ve en önemlisi bilge bir kişilik... Ölüme karşı çıkmak için büyük çabalar harcamış, bilginin peşinden koşmuş, onurlu bir yaşam sürmüş ve gelecek kuşaklara bıraktığı mirasla ölümsüzleşen, tanrıların kölesi olmayı reddeden ilk kahraman...

Günümüzden yaklaşık 4.300 yıl önce yazılmış, bilinen en eski yazınsal metin Gılgamış Destanı. Ölümsüzlük, bilgelik, kardeşlik ve kahramanlık üstüne bu destanı Bilgin Adalı gençler için yeniden yazdı.

Özellikler

Kitap
Sayfa Sayısı	96
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi	03.2009
Boyut	13.5 x 19.5 cm
Tadımlık	<p>Bir Yalnız Kral</p> <p>Yüceydi o tüm krallardan,<br /> boylu boslu ve yakışıklı.<br /> O değil mi Uruk’u surlarla çeviren,<br /> Yüce Tanrı Anu ile Tanrıça İştar için<br /> eşi benzeri olmayan<br /> kutsal Eanna tapınağını inşa ettiren,<br /> dağlarda geçitler,<br /> tepelerde kuyular açan,<br /> engin denizleri aşan,<br /> Tufan’ın yıktığı tapınakları yeniden kuran?<br /> Yarı tanrı, yarı insan, Yüce Kral Gılgamış.<br /> Bir boğa gibi güçlü,<br /> bilgeler kadar akıllı,<br /> kahraman savaşçı,<br /> Lugalbanda’nın Ninsuna’dan doğma oğlu ,<br /> halkını koruyan kale,<br /> askerlerinin sevdiği kahraman önder,<br /> surlarla çevrili Uruk’un saygın kralı, gözde evladı,<br /> kral olmaya yazgılı yiğit Gılgamış…</p> <p>Savaşlara girdi, hepsinden zaferle çıktı,<br /> dünyanın yarısını dolaştı.<br /> Yetmedi hiçbiri ona.<br /> Öylesine yalnızdı ki,<br /> ölesiye yalnızdı bir çoban gibi sürüsünün başında<br /> ve unuttu halkını Gılgamış<br /> bırakıp işi gücü, eğlenceye daldı.</p> <p>Yakındı bundan surlarla çevrili Uruk’un tüm halkı<br /> yakardı Yüce Tanrı Anu’ya.<br /> Duydu onları Anu,<br /> duydu ve seslendi insanları yaratan<br /> Anatanrıça Aruru’ya ve dedi:<br /> “Sen ki insanı yaratansın<br /> git şimdi yarat bir eşini Gılgamış’ın,<br /> öyle biri ki, denk olsun gücü gücüne,<br /> akılda ve yiğitlikte, kasırgaya denk biri.”</p> <p>Duyunca Anu’nun sözlerini, yumdu Aruru gözlerini,<br /> bir insan tasarladı Gılgamış’a eş,<br /> bir topak kil aldı eline, bıraktı bozkırın orta yerine<br /> yaratıp korkusuz Enkidu’yu, saldı yeryüzüne.<br /> Savaş Tanrısı Ninurta kadar güçlü ve cesurdu Enkidu,<br /> kıvır kıvır uzun saçları, başaklara benziyordu.<br /> İnsanlardan habersiz ormanda yaşıyordu,<br /> ceylanlarla birlikte otluyor,<br /> onlarla birlikte su içiyordu dere kıyısında.</p> <p>Günlerden bir gün bir avcı<br /> yüz yüze geldi onunla bir su başında.<br /> Donakaldı avcı korkusundan,<br /> gidip anlattı babasına bu yabanıl adamı,<br /> bozan avlanmak için kurduğu tuzakları,<br /> ağları koparan kaya gibi güçlü Enkidu’yu.<br /> “Avlanamaz oldum onun yüzünden baba…”<br /> “Git surlarla çevrili Uruk’a, Tanrısal Kral Gılgamış’a,”<br /> diye öğüt verdi babası, “kaya kadar güçlüdür o da,<br /> git ve anlat ona bütün bu söylediklerini.<br /> Gılgamış bulacaktır yolunu baş etmenin<br /> yabanda yaşayan bu insanoğluyla.”</p>
Tekrar Baskı	17. Baskı / 02.2024