Görülen Kentler

- Stok Durumu: Stokta var
- Ürün Kodu:: 759-9789750800160
- YAZAR ADI: 759-975-08-0016-8
1943 Sinop/Gerze doğumlu Güven Turan'ın dokuzuncu şiir kitabı bu. Turan, Görülen Kentler'i 90'ların başında yazmaya başlamış. Bir-ikisi hariç dergilerde de pek yayınlamamış bu şiirlerini. İlk yazılarını ve şiirlerini 60'lı yıllarda yazmaya başlayan Güven Turan'ın bugüne dek roman, öykü, şiir ve çeviri şiir kitapları olmak üzere 20'nin üstünde kitabı yayımlandı. Roman ve öykü kitaplarıyla çeşitli ödüller de alan Güven Turan bu alanlardan kopmamasına rağmen en fazla şiire yakın duruyor. Ona öncelikle şair demek daha doğru. Görülen Kentler ile ilgili olarak "Doğrudan kentleri yazmak için çıkmadım yola. Duygu durumlarını, yaşam durumlarını, daha genellersem, insan durumlarını yazarken, bunlar kentlerle örtüştü ve sürdürdüm ben de bu kesişmeyi. Ayrıca oldum olası coğrafya ve insan kesişmesi benim şiirimin temel izleğidir. Genelde bu 'fiziki coğrafya'dır, bu kez 'beşeri coğrafya' oldu diyebilirim. Ya da bu kez kentlerin adı kondu sadece," diyor. Şairin, doğum yeri Gerze'yle açılan Görülen Kentler doğudan batıya, dünya yuvarlağının 44 kentinde konaklıyor. Kentlerin de duruşları vardır, sabah başka öğlen başka akşam başka. Onların da tarihleri, halleri vardır. İnsan halleri gibi, bakanın gözünde durmadan değişen. Görülen Kentler şiir okuyucularını keyifli bir yolculuğa davet ediyor.
Kitap | |
Sayfa Sayısı | 130 |
Kitap Özellikleri | |
Basım Tarihi | 10.1999 |
Boyut | 13.5 x 21 cm |
Tadımlık | <p>GERZE</p> <p>Doğdun burada<br /> burada bulutların<br /> geçişini gözledin<br /> burada<br /> atmacan oldu<br /> kedin<br /> pavurya avladın<br /> yosunlarda kaydın<br /> ıslandın<br /> yunus olduğunu öğrendin<br /> tifrin balığının<br /> sokak savaşlarına katıldın<br /> mahallende<br /> erik çaldın kendi<br /> bahçenden<br /> Her şey oturuyor yerli yerine<br /> zambak kokusu<br /> hamsi sisi<br /> Nergizli Yazı<br /> Acısu<br /> hepsi</p> <p>Sadece o kız<br /> beyzi yüzlü ak tenli<br /> perçemi gözüne giren<br /> gül yaprağı dudaklı<br /> o kız<br /> hâlâ âşıksın<br /> Hamidiye Yokuşu’nun<br /> başında<br /> kör çeşmenin taşına<br /> oturmuş<br /> bekliyorsun.</p> <p> </p> <p>SİNOP</p> <p>Kentin uzağında<br /> bahçeler arasında<br /> karanlıkta yedin<br /> akşam yemeğini<br /> iki saat önce tanıdığın<br /> o kişiyle</p> <p>Yüzünü görmedin<br /> size yiyecekler<br /> taşıyan karısının</p> <p>Kent daha sessizdi<br /> bahçeden</p> <p>Meydandaki o otelin<br /> odasına erken döndün<br /> öyle apar topar gelmiştin ki<br /> buraya<br /> ne kitap vardı<br /> yanında ne<br /> defterin</p> <p>Uyudun</p> <p>İlk kez uyuyordun<br /> adını<br /> nüfus kâğıdında taşıdığın<br /> bu kentte</p> <p>Sabah<br /> pat patlarla<br /> uyandın</p> <p>Pencerenin dışında<br /> yeni ışıyordu<br /> gün<br /> motorlar çıkıyordu<br /> balığa<br /> kalenin gölgesinden</p> <p>Yanılmamıştın</p> <p>Bu<br /> sürgünlükler kentini<br /> hep böyle düşlemiştin.</p> <p>ANKARA</p> <p>İlk gidişin<br /> üniversite sınavı için<br /> arkadaşlarınla birlikteydin<br /> haziran sonu<br /> kaldığın otelin adını anımsamıyorsun<br /> — saçını tararken<br /> ağzında sigara, kolunu<br /> yakmıştın, izi uzun sürmüştü—<br /> 1963<br /> sınav sonrası<br /> Rüzgârlı Sokak’a<br /> gittin<br /> Ove Han Da.4</p> <p>1964<br /> yerleşmiştin<br /> Kedi Seven Sokağı<br /> üç adım ötendeydi<br /> öğle yemekleri yiyordun bu sokakta<br /> bir esnaf lokantasında<br /> bir tüccar otelinde kalıyordun<br /> çatı katında<br /> İlk evin<br /> Esat Caddesi’ndeydi<br /> 1969’du<br /> TRT’de yazdığın programları<br /> saymazsan<br /> ilk işindi<br /> yedek subaydın</p> <p>Sonra başka sokaklar<br /> başka evler<br /> sevgililerle gezilen sokaklar<br /> sevişilen parklar kar serpelerken<br /> usul usul</p> <p>Akay Caddesi’nde<br /> bir bavul alıp<br /> çıkıp gittiğin ev<br /> 976 haziranında<br /> kitapların kalmıştı<br /> Hâlâ gidip geliyorsun<br /> bir evin de var bu kentte<br /> artık Ankara kentin değil<br /> kupkuru bir kış<br /> bir otel penceresinden<br /> Atatürk Bulvarı’na baktığın<br /> gece yarısından beri</p> <p>Hani şu çok yakında<br /> bir güzel kızla<br /> dolaştın ya<br /> eski semtlerini<br /> adlarını unutmadığın<br /> sokaklarını<br /> yeniden döndüğün söylenebilir<br /> rivayet bu ya.</p> <p> <br /> KAHİRE</p> <p>Aralık sisle<br /> başlatmış sabahı<br /> Nil akıyor</p> <p>Durmuş bakıyorsun<br /> geç uyanan kenti<br /> Gesireh Adası’na bağlayan<br /> köprü üstünde</p> <p>Yaklaşıyor bir filiko<br /> kurşunilikte: Gök,<br /> kayık, su</p> <p>Kayıkçı<br /> ayakta, kayığın kıçında<br /> tek kürek</p> <p>Sadece başına doladığı<br /> o örtü masmavi</p> <p>Beşbin yılı indiriyor<br /> Delta’ya.</p> |