Kör Kâhin
Kör Kâhin
Ücretsiz Kargo
100 TL Üzeri Ücretsiz Kargo
Müşteri Hizmetleri
085X XXX XX XX
Geri İade İmkanı
14 Günde Geri İade
12,04TL
Vergiler Hariç: 12,04TL
- Stok Durumu: Stokta var
- Ürün Kodu:: 2948-9789750814334
- YAZAR ADI: 2948-978-975-08-1433-4
1995 Nâzım Hikmet Uluslararası Şiir Ödülü sahibi Lübnan asıllı şair Adonis’ten yeni bir kitap, Türkçede ilk kez: — Haber ver , ey kör. — Pörsüyen kamburlaşan bir zaman. Önünü göremeyen insan nasıl da mutsuz, adım attıkça geriye düşüyor. Sanırım gök kilitli heykelinden çıkmaya hazır. Sanırım akıl denen küçük zincir çözülmek üzere. — Haber ver ey kör.
Kitap | |
Sayfa Sayısı | 168 |
Kitap Özellikleri | |
Basım Tarihi | 05.2008 |
Boyut | 16 x 16 cm |
Tadımlık | <p>SİCCÎL 1999<br /> 1<br /> Geldiler,<br /> ufkun başını kızıl bir sahanda taşıyarak.<br /> Serap böyle çağırıldı iş te,<br /> uzak olmayan bir çöle çadır kurmuştu.<br /> Çanlar gibi çınlıyordu dudaklar,<br /> âhi ret iksirini damıtıyordu bir eczacı,<br /> ekmekle savaşa tutuşmuşken tuz.<br /> O bir şölen!<br /> Ölülerin başlarını andıran kadehlere<br /> şarap indiren bir göğün altında.<br /> Gökle kan arasındaki birlik pek derin.<br /> 2<br /> Durmaksızın akıyor kan –<br /> Başlangıcın ve oluşu n mürekkebi,<br /> Kabil adadı onu.<br /> Nice bir gözcüydü Kabil,<br /> ne çölde yürüdü,<br /> ne sürgünde yaşadı.<br /> Vakit o vakit iş te<br /> Annesi güneş çekiyor onu, çevresinde zincirler,<br /> toprağı iş leyen dolaplar,<br /> ve uzay sönmüş bir kandil.<br /> Asla konuşmayacak mısın sen ey suskun nesne?<br /> – Arzuların memesinden bir emiş .<br /> – Ateşin yaktığı bir görünmezlik.<br /> – Yakıtı görünmezlik olan bir ateş.<br /> Hıç kırmaya doymuyor ışı k,<br /> yerkürenin aklına ağlıyor,<br /> ağıt yakıyor sürgünün zincirine.<br /> – Sürgünde doğurulur nübüvvetler.<br /> Fakat ne kolay bir nebinin külâhını<br /> geçirmek bir yalancının başına,<br /> ne kolay bir yalancının külâhını<br /> geçirmek tarihi n başına.<br /> Zaman<br /> Ürkünç bir gece insan başlarından.<br /> 3<br /> Siccîl,<br /> Geçmişi n çığ lığı nı nereye koydun?<br /> Görünmezin yönettiği bir kıtlığ a mı?<br /> Nerede ve ne zaman doğduğunu kimsenin bilmediği<br /> göksel bir yargıcın römorku altına mı?<br /> Arzın göbeği –<br /> Üç yüzlü bir şehir iş te,<br /> orada üç yüzlü doğdu görünmezlik,<br /> Nasıl çevirdin onu dokuz boğumlu bir dile,<br /> aşağı yukarı batı doğu kuzey ve güneye?<br /> Siccîl,<br /> Rüyada geldi bana bir keresinde<br /> o şehir-dil olarak, çırılçıplak,<br /> ama yatağıma girmedi<br /> dokunamadım bile, yitip gitti.<br /> O andan beri<br /> bir inzal içi n günlerim ve ben<br /> sallanıp dururuz,<br /> sanki rüya bir dal<br /> ve ben ondan sarkan bir meyve.<br /> Ama ben, rüyada kendimi<br /> kocaman bir balığı n karnında iç er gördüm<br /> içi nde bir kadın kaynıyordu<br /> onu iç tiği mi hissettim<br /> o balıktan çıkarılanı.<br /> Sanki şöyle fısıldadı bana:<br /> “Göbeğinin yerine başka bir göbeği koyabilirsin şimdi<br /> organlarını değiş tirebilirsin.”<br /> Onu gördüm, sanki mürekkepte yüzüyordu!<br /> [Mürekkeple kan arasındaki birlik pek derin.]<br /> Ama iş te o şehir-dil<br /> Doğurmasına ramak kalmış gebe bir kadın şeklinde<br /> bana gelmiş ti –<br /> Onun yatağıma girdiği ni görmüştüm.<br /> Birdenbire – ebeyi gördüm, –<br /> Çocuk çıkana dek ellerini uzatmayacaktı neredeyse.<br /> Ebe bana bakarak dedi ki:<br /> “Gözlerinde daha önce görülmemiş bir ışı k.”<br /> Anne:<br /> “Ben kaçayım” dedi<br /> Ebe:<br /> “Sakla onu,<br /> şu fırına koy onu”<br /> — Fırına mı?<br /> Sonra o ve ebe ardımdaki duvarda açılan bir yarıktan çabucak çıktılar,<br /> orada evime saldıran adamlar vardı.<br /> — Kadın nerede? Çocuk nerede?<br /> — Kadın mı? Çocuk mu? Arayın, evde benden başka kimse yok.<br /> Fırın alevliydi.<br /> Aradılar, çıktılar.<br /> Korkuyla koştum. Şaşakaldım:<br /> Fırında ateş yoktu, su vardı.<br /> İçinde çocuk yüzüyor ve gülüyordu.</p> |