Kategoriler
Alışveriş Sepetiniz

 Açılışa özel sepette  %33 indirim!

Dağı Öpmeler

Dağı Öpmeler
Ücretsiz Kargo
100 TL Üzeri Ücretsiz Kargo
Müşteri Hizmetleri
085X XXX XX XX
Geri İade İmkanı
14 Günde Geri İade
80,00TL
Vergiler Hariç: 80,00TL
  • Stok Durumu: Stokta var
  • Ürün Kodu:: 739-9789750800146
  • YAZAR ADI: 739-978-975-08-0014-1

Oğuz Tansel 1915'te Batı Toroslar'da Meyre köyünde doğdu. 1994 yılında Ankara'da öldü. İlk şiirlerini otuzlu yılların sonlarında Varlık, Servetifünun gibi dergilerde yayımladı. Ortaokullarda öğretmenlik yaptı. Tansel'in şiiri başından bu yana toplumsal gerçekçi çizgiden ve sevgi barış temasından kopmadan devam eder. Türkçeyi uslalıkla kullanarak ve yöresel folklorik dile de yaslanarak oluşturduğu şiir dili ile kuşağının içinde de, Türk şiirinde de fazlasıyla kendine has bir çizgisi olmuştur Oğuz Tansel'in. Onun şiirini en çok, doğduğu topraklara (Toroslar) benzetebiliriz. Duru, yalın, coşkulu ve doğalÉ İlk şiir kitabı Savrulmayı Bekleyen Harman'ı 1953 yılında yayımlar Tansel. Ölümünden önce de şiirlerini Sarıkız Yolu adıyla bir kitapta toplar. Şiir kadar önemli bir başka özelliği ise, çok usta bir masalcı olmasıdır. Dil işçiliği şiirlerinde olduğu gibi masallarında da görülür. Yazdığı ve derlediği masalları da Konuşan Balıkla Yalnız Kız ve Çobanla Beykızı adlı kitaplarda toplamıştır. Ve Türk Dil Kurumu Çocuk Yazını Ödülü ilk kez 1977'de Oğuz Tansel'e verilmiştir. Doğaya bağlılığı ve sevgisi insana olan sevgisinden başka bir şey değildir. Dağı Öpmeler, Tansel'in ölümünden önce hiç yayımlamadığı yeni şiirlerinden oluşuyor. Ölümünden beş yıl sonra Türkçenin bu kendine has barışçıl şairi Dağı Öpmeler ile selamlıyor bizi.

Kitap
Sayfa Sayısı112
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi07.1999
Boyut13.5 x 21 cm
Tadımlık<p>ANTALYA DOLAYLARI<br /> Dostum Hilmi Özgen’e<br /> 1/<br /> Bir mayıs günü geçtik<br /> Torus’ları*: Türkdağları, Akdağ,<br /> Gidengelmez, Küpe, Yarpuz,<br /> Kaplan boyasında, sırtları,<br /> Yurdumun başı güneşli dağları.<br /> Söylence güzelliğinde orman,<br /> Güneş ışını düşemez yere.<br /> 2/<br /> Boyasını konuşturur meşe, çam<br /> Baş uçları tutkuyla emer maviliği<br /> Seçkin güzellik, bu görkem<br /> Anlatılamaz, görünce kalakaldık.<br /> Zakkum çiçekleri, yolumuzu<br /> Kınalayan ırmak; uçuşur düşçe<br /> Göğün aynası Manavgat çayı;<br /> İnciler saçan alımlı çavlan<br /> Yaratır binbir ebemkuşağı.<br /> 3/<br /> Korkusuz söylence yiğitleri<br /> Tıklar çağların kapısını<br /> Usumda Bellerophon’un serüveni<br /> Benzer güzelliğiyle de Yusuf’a<br /> Tanrıçanın verdiği altın gemle<br /> Yakalamış gök kanatlı aygırı,<br /> Ejderhayı tepelemiş Yanartaş’ta<br /> Yüreğine oturan kardeş acısı<br /> Dolaştırır, sürgün gibi, yadelde...<br /> Özlemle, sevgiyle kanatlanıp<br /> Çaldık konuşan tunç kapıları.</p> <p>ANTALYALI IRMAKLAR</p> <p>1/<br /> Tanyerinde zakkum çiçeklerinin,<br /> Manavgatlı Karasu gürlevüğü,<br /> Güvercinlerce uçar martılar,<br /> Su kemerleri uzanmış kollar,<br /> Şaşırmışlıkla giriverdik<br /> Korsan pazarı Side’ye.<br /> 2/<br /> Anphilos, Hektor yoldaşı<br /> Troy’un acısını unutur burda,<br /> Aksu, Düden, Köprüçayı, Dimi,<br /> Oba, Kargı, alabalıklı Alara<br /> Halka sunmuş altın sofrayı.<br /> Perileri maviş gözlü Akdeniz’in<br /> Türk yurdu Salur Hanların<br /> Kadife yumuşaklığında kıyılar;<br /> Yitmemiş tiyatronun görkemi,<br /> Altın ellerin gücü mermerde<br /> Ak güvercin dalgalar türkülü,<br /> Karışır oyuncu konuşmalarına<br /> Alınteri, yüreği güneşliler.<br /> Söylenceli, kardelen yürekler<br /> Işık denizinde çimdik, arındık,<br /> Özgürledik bütün tutsakları<br /> Bir törende oldum halkla<br /> Toruslu Bilitis’in güllü gerdeği.</p> <p>ANTALYA<br /> III</p> <p>1/<br /> Deveboynu uçurur Dikilitaş’a<br /> Sülek’te Dölsüz’ün obası,<br /> Göknar kirişi, ardıç pardısı,<br /> Kındamlanır göksel tanyeri<br /> Saygılı, konukladı oba halkı<br /> Atlandık, yolgösteren Hocalı.<br /> İnmeden su içti avcumdan<br /> Öpülen parmak kökü, ateşini<br /> Yitirmez. Yardımcı, dedi:<br /> Ata bin dinlen, in dinlen.<br /> Yayla düzünde, atlı, elele,<br /> Usumuz kınalı taşlarda,<br /> Kındamlı Göl, keklik oynadı Akdağ.<br /> 2/<br /> İlkyazda su gümbürtüsünden,<br /> Durulmaz burda, dedi, yörük.<br /> Göknarların kozalakları<br /> Elmas çiçekli, yıldız akışlı.<br /> Emekle güzelleşir yeryüzü<br /> Uzaya yakışan canım hız<br /> Sevindiriklinin, gülaçar gözleri,<br /> Yere göğe sığmaz sevi kıvılcımı.<br /> 3/<br /> Sultanmunarında bir bok yedim<br /> Aksu’da onu yıkayacağım!...<br /> Kendini bağışlamaz, testiye de öfkeli.<br /> Söbüçimenli kızın serüvenine<br /> Dayanmaz can, kan ağlar bilisiz,<br /> Ayışıklı gecede akan gözyaşı<br /> Yakınca toprağı, gül açar.<br /> Çiğdem topukluma Saylı’dan<br /> Alev goncalı safran söktüm.<br /> Yüreğinde sevi olmayan<br /> Benzer yangın yemiş göknara.<br /> desen -1</p> <p>ANTALYA<br /> IV</p> <p>Zakkum çiçeği boyalı tanyeri,<br /> Su kemerince uzar kollar;<br /> Pamphilya’da ünlü kent Perge,<br /> Önce Triyannus’u: düşündüm<br /> Artemis tapınağında aradım<br /> Bakıcıyı. Artemidas’ın yeri boş;<br /> Ayinde gezdirilen yontusunca,<br /> Özgürmüş mutlu, doğa çocukları,<br /> Gelmeden Paul’le Barnabas.<br /> Tiyatroda aldım yerimi:<br /> Ağlatı kapıdan akar göz yaşı,<br /> Tekirova’ya açılan beş kapıdan,<br /> Gülerek çıkanlarla konuştum.<br /> Mortana köyü bekler güneşi;<br /> Aydınlık ülke Pamphilya’ya,<br /> Karanlık yürümüş bir çağda<br /> İskender’i Sallum’a götüren<br /> Karga yolgösterici yok ortalıkta.<br /> Tiyatroyu Titus dolduramaz.<br /> Sütunları ellerimiz kaldıracak,<br /> Barış, güzellik ülkesine<br /> Yepyeni bir güneş doğacak.</p>
Tekrar Baskı5. Baskı / 04.2022
Yorum Yap
Not: HTML'e dönüştürülmez!
Kötü İyi
Bu site, +360® - Gelişmiş E-ticaret Paketleri ile hazırlanmıştır.