İda Dağı'nda suyun öte yanına geçmiş. Geri dönecek mi? Dönemez herhalde. "Nüzüllü Şiirler"le dönüş yollarını bir bir kapatıyor. Köprüleri bir bir yıkıyor. Böylece sesi duyulmaya başlıyor. Acı, korku, bitmeyen hasret. Hepsi anlamsız... Hepsi içimizde.

Özellikler

Kitap
Sayfa Sayısı	54
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi	11.1997
Boyut	16 x 16 cm
Tadımlık	<p>ANTİKA</p> <p>Ve bir sabah saat yedide<br /> Zamanı dinliyorum içimde<br /> Boşlukla umudun kesiştiği yerde<br /> Dalmışım.</p> <p>Hayalimde ellerinizi tutuyorum<br /> Oldukca serin enikonu nemli,<br /> Gözlerimde gül karanfil menekşe<br /> Gönlümle konuşuyorum,<br /> Siz biraz istek çokca merak<br /> Ve korkulu bir tedirginlikle paramparça ve uzak.<br /> Ben zamanın çengelinde asılı Frigyalı bir kandil<br /> Artık fallarla varım ancak.</p> <p> </p> <p>KOVA BURCU</p> <p>Önce kalem karası bir suretten girdik lafa<br /> Sonra burçlardan aşağıya baktık<br /> Ego sum est kovalanma<br /> Oldukça yukardan ve ince bir istihza<br /> Bilemem tam neydi yaşanan<br /> Ama birşeyler vardı aramızdan akan</p> <p>Yine sonraları bir gün<br /> Koştururken odamda baroque<br /> Sekerek yüksek ökçeleriyle<br /> Hep beraber sizi düşündük<br /> Yarı ılık çay gri güvercin<br /> Güneş ben ve zaman</p> <p> </p> <p>HÜZÜN</p> <p>Sekerek yüksek ökçelerinde<br /> Odamda koşturuyor baroque<br /> Camdan bakınca deniz<br /> İki ahşap ev arasından.<br /> Baktıkca hüzün salkım salkım<br /> Kararmış tahtalar kırık kafesler<br /> Ayva nar portakal rahman memeler<br /> Hayalimde yandan çarklı bir istimbot Neveser.</p> <p>Yüksek ökçeleriyle sek sek<br /> Odamda koşturuyor baroque,<br /> Yarı ılık çay, gri güvercin<br /> Gözlerimde güneş ben ve zaman</p> <p> </p> <p>ÖFKE</p> <p>Vur kır parçala<br /> Kaç kork nefret et<br /> Ve gerekirse saklan kaybol<br /> Tek başına yaralarını yala<br /> Son derece insanca bütün bunlar.<br /> Ama bir şeyi sakın yapma<br /> Zırhlanma.</p> <p>Bak dinle,<br /> Ne zaman ki zırhlanıyorsun<br /> Yani olduğun gibi değil<br /> Olmak istediğini zannettiğin gibi oluyorsun<br /> İşte o zaman sahiden kork<br /> Ya da korkma<br /> Hemen koş bana.</p> <p>Yokuşdan aşağı sağa dönüyorsun<br /> Şöför dikkat MKA<br /> Ve doğru gönlüme giriyorsun.</p> <p> </p> <p>SEVGİLİYE İLK MEKTUP</p> <p>Aynı bardaktan içmeyeceğiz artık sevgilim<br /> Ne cini ne de beyaz şarabı<br /> Şafakta sarılamayacağız artık sevgilim<br /> İç içe eski, ağır iki gümüş kaşık gibi.<br /> Akşam birlikte bakamayacağız sarnıç üstü terastan karşı dağlara<br /> Sen Güneşle soluyorsun ben Ayla<br /> Aynı aşkı paylaşıyoruz oysa.</p> <p>Senin yanında hep aynı adam: sadık, sevecen<br /> Benim yanımda onca kadın: yalnızlık delen, kemiren<br /> Oysa kara gözlerindeki korkuyu anlayan sadece ben<br /> Mutsuzluğumun yarasısın çünkü sen.<br /> Seyreltelim artık iyice karşılaşmalarımızı<br /> Ancak böyle koruruz belki aramızdaki o yalnız aşkı</p> <p>Dizelerimde yalnızca senin sessiz hayalin<br /> Şiirlerimde ise benim sesli nefesim var.<br /> Ne korkunun ne de unutuşun dokunamıyacağı<br /> Bir orman ateşi bizimki<br /> Ne yalan söyleyeyim gözlerim dolu ağlıyorum şimdi<br /> Ah, bilebilseydin nasıl da özledim öpüşünü sevgilim<br /> Rengi kuru gül rengi.</p>