Warning: SessionHandler::read(): open(/var/cpanel/php/sessions/ea-php73/sess_bsc4ai206fco5nr9u0vrhvkj64, O_RDWR) failed: No such file or directory (2) in /home/gurupmarket/domains/gurupmarket.com/public_html/system/library/session/native.php on line 17
Toplu Öyküleri II - Nezihe Meriç - 864-9789753638067
Kategoriler
Alışveriş Sepetiniz

 Açılışa özel sepette  %33 indirim!

Toplu Öyküleri II - Nezihe Meriç

Toplu Öyküleri II - Nezihe Meriç
Ücretsiz Kargo
100 TL Üzeri Ücretsiz Kargo
Müşteri Hizmetleri
085X XXX XX XX
Geri İade İmkanı
14 Günde Geri İade
40,00TL
Vergiler Hariç: 40,00TL
  • Stok Durumu: Stokta var
  • Ürün Kodu:: 864-9789753638067
  • YAZAR ADI: 864-978-975-363-806-X

Nezihe Meriç'in toplu öykülerinin 2. cildi 1979'da yazdığı "Dumanaltı" ile 79'dan günümüze kadar yazdıklarını içeren "Bir Kara Derin Kuyu"dan oluşuyor. Bu öyküler Türkiye'nin son yirmi yılına ışık tutuyor.

Kitap
Sayfa Sayısı320
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi11.1998
Boyut13.5 x 21 cm
Tadımlık<p>Makinenin kolu döndükçe, Nermin Hanımın kafası büsbütün karışıyordu. "... Günde elli tane dikilse, ayda... ama yüzkırk lira yettiğine göre... Öyleyse yüzkırkı doğrultmak için kaç tane?.. Ya da yirmibiri hesaplamalı. Firûzan Bey, bu aydan başlayarak yirmibir kuruş yapalım demişti. Ama ben yine onyediden hesaplayayım da... Günde onyediden elli..." Makinenin kolunu bırakır bırakmaz, kol ters döndü; iplik hızla toplandı ve koptu. Nermin Hanım, geniş bir soluk alarak ellerini kucağına bırakıp, birkaç saniye hiçbir şey düşünmeden durdu. Öyle bir yorgundu ki... Çeken bilir. Dudakları kurumuş, beli ağrımış, sıcaktan soluk alacak hali kalmamıştı. Onyedi kuruşları, çuvalları, sıcağı bir an unutup, serin bir yerde, şöyle bir saat -Bir saatçik- uyumaktan başka dileği yoktu. Ama onu bırakmıyorlardı. "Onyedi kuruştan yüz yirmi çuval... Yüz tanesi onyedi lira. On tanesi... On tanesi yüzyetmiş yüz yetmiş, yüzyetmiş daha..." Ellerini beline dayayıp doğruldu. Durdu. Yüzü ağrıdan kırıştı. "Ne olursa olsun" diyen bir bırakışla başını duvara dayayıp, gözlerini yumdu... Gözünün önünden yığın yığın kesilip hazırlanmış çimento çuvalları, eski bir el makinesinin çevrilen kolu, sağdan sola hızla geçmeye başladı. Hepsinin üzerine, karanlıkta parlayan yıldızlar gibi kendi çarpık on yedi'leri serpilmişti. Her yedinin beline bir kuşak koymuş, birlerin hepsini de eğri çekmişti...</p>
Tekrar Baskı4. Baskı / 06.2019
Yorum Yap
Not: HTML'e dönüştürülmez!
Kötü İyi
Bu site, +360® - Gelişmiş E-ticaret Paketleri ile hazırlanmıştır.