Warning: SessionHandler::read(): open(/var/cpanel/php/sessions/ea-php73/sess_6gj5p5fdj8k70p5vacbkfo1eb2, O_RDWR) failed: No such file or directory (2) in /home/gurupmarket/domains/gurupmarket.com/public_html/system/library/session/native.php on line 17
Yeni Adam Günleri - 562-9789753639132
Kategoriler
Alışveriş Sepetiniz

 Açılışa özel sepette  %33 indirim!

Yeni Adam Günleri

Yeni Adam Günleri
Ücretsiz Kargo
100 TL Üzeri Ücretsiz Kargo
Müşteri Hizmetleri
085X XXX XX XX
Geri İade İmkanı
14 Günde Geri İade
7,41TL
Vergiler Hariç: 7,41TL
  • Stok Durumu: Stokta var
  • Ürün Kodu:: 562-9789753639132
  • YAZAR ADI: 562-975-363-913-9

Türkiye'nin en önemli eğitimcilerinden biri olan İsmayil Hakkı Baltacıoğlu'nun yayımladığı "Yeni Adam" gazetesi Türkiye'nin Cumhuriyet sonrası fikir ve düşün dünyasına damgasını vurdu. Şimdi, oğlu Tuna Baltacıoğlu "Yeni Adam"ın yayın serüvenini ilk kez günışığına çıkarıyor. Mahmut Cuda'dan Neyzen Tevfik'e, Abidin Dino'dan Aziz Nesin'e, Nazım Hikmet'ten Nurullah Ataç'a ve daha birçok önemli kültür ve sanat insanına uzanan bir serüven...

Kitap
Sayfa Sayısı277
Kitap Özellikleri
Basım Tarihi01.2000
Boyut13.5 x 21 cm
Tadımlık<p>Yepyeni bir insanlık doğuyor</p> <p>Baltacıoğlu 22 Temmuz 1937'de Yeni Adam'da yazdığı başyazıda şöyle diyordu: "Yepyeni bir insanlık doğuyor. Onu anlamak için yepyeni bir görüş gerek. Onunla anlaşmak için yepyeni insanlar gerek. Bu yepyeni insanı yetiştirmek için de yepyeni bir eğitim gerek." Baltacıoğlu böyle başladığı başyazıda şu görüşleri ileri sürüyordu: "Eski düşünce, insanı her şeyden önce durucu, kalıplaşmış bir varlık olarak anlamış, çabukluğun, çevikliğin, yeniliğin, değişikliğin hep arkasından bakmıştır. Her şeyden önce düşüncelere, soyut düşüncelere inanmak, her şeyden önce ataklarını frenlemek, bu eski insanın eğitimini gösteriyordu. Yeni insan tüm bunların aksi olarak doğuyor. Bakınız, uçak bizi yepyeni bir dünyaya, gök ve bulut dünyasına götürüyor. Denizaltı yeryüzünün insan gözü değmemiş katlarında dolaştırıyor. Makine bizi insanüstü bir gücün baskısına uğratıyor gibi. Tüm bu değişik yargıların bugünkü insandan istediği şeylere bakınız: görenek tanımayan bir zeka, bir tehlike istenci, dev bir varlık. Bir savaş olursa kim bilir kaç yüz kent yerle bir olacak, kim bilir kaç milyon çocuk, anasız, babasız kalacak. Buna karşın bulutları delen, diplere inen, makineleşen insanlar istiyoruz. Bu gidiş iyi midir, kötü müdür, ne bilelim biz! Zaten yeni insanın istencini karakterlendiren özelliklerden biri de zorunlulukları tartışmamak, yalnız onları öğrenmek, tanımak ve yönetmek değil midir? Bulutlar yırtılıyor, denizler deliniyor, ölüm pusu kuruyor- Böyle bir zamanda insan anlayışının, insan zekâsının, eski insan ahlakının ve eski insan eğitiminin canlı kalmasına olanak var mıdır? Her şey değiştiği gibi insan yetiştirme yöntemi de değişecektir. Eski eğitim değerlerini atıp yepyenilerini koyalım: insana gök, bulut, fırtına kavramlarını veren denemeler ön sıraya; insana deniz, gemi, denizaltı, dalga kavramlarını veren denemeler ön sıraya; insana dağ, maden, ocak kavramlarını veren denemeler ön sıraya; insanı atlet yetiştiren, tehlikeyle kucaklaştıran, ölümü yendiren denemeler ön sıraya. Yepyeni insanın yepyeni okulu olmalı, bu okul yepyeni bir örgütlenme taşımalı ve dizi halinde yepyeni insan yetiştirmeli; matematikten önce motör zekâsı, sözden önce iş, duygudan önce deneme. Eğer yetiştirdiğimiz kuşaklar iyi sınav veriyorlar, ama havadan korkup, denizden kaçıyorlar ve makine nefreti taşıyorlarsa, okul bizi aldatıyor demektir. Onu kapamak işimize gelmez, ama yıkıp yenisini yapmak daima elimizdedir."</p>
Yorum Yap
Not: HTML'e dönüştürülmez!
Kötü İyi
Bu site, +360® - Gelişmiş E-ticaret Paketleri ile hazırlanmıştır.